Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kankurutan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaniotu
- Nazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naz Etmek
- İnkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksayım, Olumsuz, Gizleme, Yadsıma
- Ray kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demiryolu
- Akçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akça, Nakit
- Propaganda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaymaca
- Frenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engellemek, Durdurmak, Yavaşlatmak, Gemlemek
- Kabadayılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caka
- Envanter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döküm, Demirbaş
- Nakolay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakar
- Mösyö kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey, Bay
- Kur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzey
- Ahmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Aptal, Bön, Dangalak, Salak
- Şarkiyatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilimci
- Uygun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Sığmak, Yakışmak, Yaklaşmak
- Ayıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
- Irgat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rençber, Rençper
- Tezahürat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkış, Gösteri, Tantana
- Müsteşarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan Yardımcılığı
- Moren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlaşma
- Muallel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Sakat
- Girift kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık, Dolaşık, Karışık, Çatak, Girişik
- Muvafık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun
- Aksamayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakik
- Duyuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiriş, İlan, Anons
- Kimsesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Gariban, Garip, Öksüz
- Çalışkanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faaliyet
- Acar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılgan, Çevik, Enerjik, Cesur, Becerikli, Gözü Pek, Açıkgöz, Yeni
- Lanetleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telin
- Telin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlemek
- Geri Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak, İade Etmek
- Mahsusen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle
- Hobi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkü, Meşgale
- Korkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak, Ürpermek, Yılmak, Dehşete Kapılmak, Endişe Etmek
- Şikâyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınma, Sızlanma, Yaygara
- Terakki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerleme, Kalkınma, Gelişme, Yükselme
- Lacerem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette
- Kılıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Temiz
- Oyuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovuk
- Feshetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtmak, Kapatmak, Kaldırmak, Bozmak, Lağvetmek
- Ceht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Gayret, Çabalama
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü