Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ray kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demiryolu
- Krank kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dingil
- Tahavvül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşüm
- Küfretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumak, Sıvamak, Sövmek
- Mürgülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuklamak
- Dildar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili
- Bilyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milyar
- As kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey
- Hırsızlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çırpmak
- Tasannu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmacık
- Ağız Ağıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen
- Pençe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El
- Siz Dizimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sentaks
- Şakramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakımak
- Kindik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göbek
- Herif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam
- Memnuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvanç, Mutluluk
- Çağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak
- Gösterişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alımlı, Güzel, Ağır, Ağırbaşlı, Görkemli, Lüks, Oturaklı, Zengin
- Dalbadal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peyderpey
- Telâş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endişe, Kargaşa, Kaygı, Sıkıntı, Tasa, İvecenlik
- Taklit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansı, Özenti, Öykünme, Benzetleme, Benzeyen, Benzek
- Elöpen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertenkele
- Kalıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Temelli
- Dindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidermek
- Sunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Takdim
- Köydeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Tedavül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşım, Sürüm, Geçerlik
- Kestane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şabalıt
- Vefalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vefakâr
- Lamba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıtaç, Çıra, Ampul
- Müjdeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştulu
- Yaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islak, Sin, Çağ, Kötü, Taze, Zor, Nemli
- Ağyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabancılar, Başkaları
- İmanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançlı, Mümin
- Alicengiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz, Düzenci, Hileci, Üçkağıtçı Kişi
- Vahametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahim
- Ayrıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
- Caymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek, Dönmek, Fikrinden Taşınmak
- Söylenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rivayet, Söz, Haber
- Düzenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertip Etmek, Düzeltmek, Tanzim Etmek, Açmak, Dizmek, Hazırlamak, Yapmak, Düzen
Vermek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü