Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Envanter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döküm, Demirbaş
- Hissetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Teşvik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Zifaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerdek
- Tiksinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefret Etme, İğrenme, İkrah, Nefret, Tiksinti
- Habis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Soysuz; Tehlikeli, Kötücül, Kötü
- Lavta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebe
- Şimdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı O An, Az Sonra, Yakında, Hazır, Az Önce, Biraz Önce, Demin, Halen
- Benzemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Andırmak, Okşamak, Sanısını Uyandırmak, Gibi Görünmek, Çalmak, Dönmek, Göstermek, Kaçmak, Kesilmek, Yaklaşmak
- İrşat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
- Seyran Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinmek, Gezmek
- Yetkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezun, Salahiyetli, Salahiyettar, Sorumlu
- Yitirilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitik
- Gölcük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azmak
- Hararetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak, Coşmak, Kızışmak
- Hâkimiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egemenlik, Hüküm
- Daima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Devamlı, Her Zaman, Hemişe, Hep, Vızır Vızır, Her Vakit, Sürekli Olarak
- Hazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sindirme, Sindirim
- Arzuhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- Bu Vakit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derken
- Mızıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızıldanmak
- İçindekiler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fihrist
- Zatülcenp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satlıcan
- Din kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyanet, İlmek
- Münderecat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçindekiler
- Nispetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farklı
- Çökmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak, Oturuvermek, Basmak, Batmak, Çömelmek, Çürümek, Göçmek
- Ölçüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek, Yarışmak, Müsabaka Etmek
- Sücut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Secdeye Varma, Yükünme
- Dahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, İçeri; İçinde Olmak Üzere
- Yığıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meclis, Toplantı
- Amortisör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz
- Bacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abla, Hemşire, Kız Kardeş, Simil
- Batın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karın, Göbek, Kuşak, Üren, Döl, Nesil, Gömlek
- Refahlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müreffeh, Rahat
- Sessiz Harf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- Salmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Dökmek, Katmak, Koymak, Saldırmak, Sermek, Sürmek, Uğratmak, Yüklenek, Sarkıtmak
- Koşum Takımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşum
- Kel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçsız, Dazlak
- İlmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Din, Dokunmak, İlmik
- Sofi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derviş, Gizemselci, Mutasavvıf
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü