Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mahsusen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle
- Tutarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rabıta, Uygunluk
- Vazifesizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevsizlik
- Şakadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Dâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuzak
- Azimkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararlı
- Çöplük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezbele
- Mevcudiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlık
- Albalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vişne
- Elverişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Müsait, Uygun, Yarar
- Deveran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşım, Dönme
- Tadilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişiklik, Bakım, Tadil
- Primitif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Kohumbazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltimas
- Durum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozisyon, Boyut, Gidiş, Hal, Hâl, Hatır, Hava, Hesap, Kalıp, Keyfiyet, Konum, Manzara, Mevki, Tavır, Vaziyet, Yağday, Yer, Davranış, Halütavır
- Addetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saymak, Öyle Saymak, Öyle Kabul Etmek
- Olabilirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmkân, Olanak, İhtimal, Olasılık
- Hayatiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı
- Şahmat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satranç
- Anlayış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, İzan, Zihniyet, Müsamaha, Telakki, Zeka, Feraset, Tolerans, Beyin, Hesap, İdrak, İhata, İş, Mezhep, Ufuk, Zihin
- Bitik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşık, Fena, Kötü, Yapışık
- Dokuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşum, Tekstil, Yapı, Mensucat
- Tenezzül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık Bilmek, Layık Görmek
- Şarkiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilim, Şarkşinaslık
- Direnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğüslemek, Karşı Durmak, Üstelemek, Ayak Diremek, İnat Etmek, Israr Etmek, Taannüt Etmek
- Mülakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Musahabe, Söyleşi, Buluşma, Kavuşma, Konuşma
- Paralel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem, Koşut, Muvazi
- Kahve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahvehane
- Muharrer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazılı
- Fundamentalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köktendinci
- Fınkırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümkürmek
- Dâhiliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçişleri, İç sayrılık, İçsel
- Uzaklaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azletmek, Çıkarmak, Kovmak, Kurtarmak, Sökmek
- Şalban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tomruk
- Objektivite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesnellik
- Ceren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan
- Türemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaya Çıkmak, Oluşmak, Çoğalmak, Gelmek, Hasıl Olmak, Üremek
- Pek Az kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ender, Nadir
- Kupür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesik
- Alışılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutat
- Takkadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Hemen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü