Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gafil�ne ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Hamarat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
- Yatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatık, Çürük, Yetenekli, Becerikli, Benimsemiş, Alışmış, Eğilimli
- Berrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duru, Aydınlık, Açık, Temiz, Dupduru, Şeffaf
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Tayyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazır
- Elvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetmek, Uymak, Uygun Görmek, Kifayet Etmek
- Yayçizer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pergel
- Aykırılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtilaf, Muhalefet
- Yığışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Üşüşmek
- Hafiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizmen, Dedektif
- Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklık, Çare, Sistem, Yolculuk, Defa, Erkân, Ezgi, Gaye, Hat, Hız, Kere, Kez, Maksat, Metot, Minval, Muamele, Reçete, Sefer, Sırat, Suret, Şekil, Tarz, Uğur, Usul, Vadi, Yöntem, Araç, Nizam, Tutum, Gidiş, Amaç
- Kani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanmış
- Morarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğermek
- Kesat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyrek, Durgunluk, Yokluk, Kıtlık
- Söyleşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasbihal, Musahabe, Sohbet
- Gazanfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit
- Bir Nice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birçok
- Netice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonuç
- Müfret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Bireysel, Teklik
- Hasebiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolayısıyla, Ötürü, Den Ötürü
- Kuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susuz, Nemsiz, Çelimsiz, Çıplak, İskelet, Sıska, Zayıf
- Presleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıştırma
- Haç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Put
- Doğramaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cacık
- Suçlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç Yüklemek, İtham Etmek
- Destur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzin, Savulun, Müsaade
- Çatışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişik, Mütenakız
- Sismometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depremölçer
- Sığınık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mülteci
- İkircikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütereddit
- Afaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Önemsiz, Hayali
- Şifahen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağızdan, Sözle
- Hiç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek
- Çal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır, Taşlık Yer, Çıplak Tepe
- Batur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit, Bahadır, Kahraman, Korkusuz
- Tektük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
- Camız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda, Su Sığırı, Kömüş
- Eşref kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek Kutsal, Çok Onurlu, Çok Şerefli
- Fırka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümen; Parti
- Tembih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkaz, Uyarı, Uyarma, Öğüt, Uyandırma, Ismarlama, Anımsatma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü