Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Elvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetmek, Uymak, Uygun Görmek, Kifayet Etmek
- Yalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahil
- Elektrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan, Çıngı, Çarpıcılık, Cazibe, Canlılık
- Danışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat, İstişare, Müzakere, Müşavere, Konuşma
- Döner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönme Kebap
- Fazla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Çok, Lüks, Ziyade, Sık Sık
- Branş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Dal, Kol, İhtisas
- Yakinen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice, Yakından, Gerçekten, Yakşıca
- Koşuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
- Sallanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irgalanmak, Kımıldamak, Sarkmak, Titremek
- Otojestiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özyönetim
- Kriminal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsal
- Yatırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevduat, Plasman, Maya
- Mukannen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli
- Besbelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Şüphesiz, Pek Belli, Görünüşe Göre
- İmdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Şimdi
- Devrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtilal, İnkılap, Islahat
- Pırpırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hovarda, Uçarı
- Mükellefiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlü
- Tablo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keste, Levha, Manzara, Resim, Genel Görünüm, Görü, Çizelge, Cetvel
- Kesintisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmadan, Tam
- Optimist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyimser
- Gerdanbent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerdanlık
- Sıkışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğun
- Selaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıcılık
- Akılsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşüncesiz, Şaşkın
- Sakamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Yanlışlık, Eksiklik
- Bâtın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, İç Yüz, İç Öz, Gizli, Görünmeyen
- Sazak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bataklık
- Değmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgun
- Raşelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titremek, Ürpermek
- Bezeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süsleme, Tezhip
- İzafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntılı, Göreceli, Nispi
- Bezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıktırmak, Usandırmak, Tüketmek
- Ferz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vezir
- Tentene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dantelâ, Dantel
- Gayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek, Çok, Pek Çok
- Rol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İş Payı, Düzmece Davranış, Gösteriş
- Açgözlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harislik, Heves, İhtiras, Tamahkârlık
- Seçici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmen
- Yakşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Olur, Peki
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü