Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tembih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkaz, Uyarı, Uyarma, Öğüt, Uyandırma, Ismarlama, Anımsatma
- Bıdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa, Tıknaz
- Deneysel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecrübi
- Eşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar, Göze
- Mülakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Musahabe, Söyleşi, Buluşma, Kavuşma, Konuşma
- Vicahen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzüne Karşı, Yüzlemece
- İzleyici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyirci
- Sapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatan
- Şirinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimlilik, Tatlılık
- Şiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarık, Kozalak, Ur, Şişkin, Mil
- Yoldan Çıkartma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğfal
- Latilokum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokum
- Etki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, El, Hasiyet, Hüküm, Tesir, Yardım
- Dize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısra
- Eşlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kopya
- Düzülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyulmak
- Billur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırça, Kristal, Kesme Cam, Koç Yumurtası
- Tespit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirleme, Saptama
- Fulya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nergis, Zerrin
- Sinirlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabileşmek, Kızmak, Köpürmek, Öfkelenmek, Feveran Etmek
- Kasaphane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezbaha, Kanara
- Müşahede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
- Haya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erbezi, Taşak
- Nevroloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirbilim
- Eğe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaburga, Dıh
- Duyulan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Bazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimi, Kimisi
- Nazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiir, Koşuk
- Müstehzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaycı, İstihzalı
- Huylanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkillenmek, Kuşkulanmak, Pirelenmek, Şeklenmek, Şüphelenmek
- Heykeltıraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yontucu, Yontman, Heykelci
- Yataklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerevet, Karyola
- Dızman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişman, İri yarı
- Kontrol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi, Denetim, Muayene, Nezaret, Yoklama, Denetleme
- Ebucehil Karpuzu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı Hıyar, Eşek Hıyarı
- Edep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adap, İncelik, Terbiye, Erdem
- İtimil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çikolata
- Alakalandırılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koordinasyon
- Onanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasvip, Tasdik, Muvafakat
- Sekreterlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmanlık
- Prizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçme, Menşur
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü