Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kesat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyrek, Durgunluk, Yokluk, Kıtlık
- Otobiyografik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgeçmişsel
- Jeodezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerölçüm
- Bayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı
- Esbap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbise
- Gömmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Batırmak, Defnetmek
- Muştu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müjde
- Yakinen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice, Yakından, Gerçekten, Yakşıca
- Mapus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Mahpus
- Jant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspit
- Yazıhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Ofis
- Nitelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Damga, İlim, Kalite, Keyfiyet, Mahiyet, Renk, Vasıf
- Bozulmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam
- Aşina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Bildik, Tanıdık, Tanış
- Sıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık, Dizi, Düzen, Gün, Hiza, Nöbet, Rabıta, Saf, Silsile
- Sel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın Su, Baskın, Yığın
- Görüntülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekran
- Yaldızlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatıcı
- Elebaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan, Çete başı, Kuldurbaşı, Sergerde
- Dışalım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İthalat
- Kısmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülüş, Kader, Nasip, Şans, Talih
- Çörek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Kurs, Hamur İşi, Yiyecek
- Prodüktivite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üretkenlik, Verimlilik
- Primitivist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkelci
- Kayra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhsan, Lütuf, Atıfet, İnayet
- Münfail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın
- Pesimist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötümser
- Durmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlemek, Hareketsiz Kalmak, Beklemek, Dayanmak, Dinmek, Eğlenmek, Kalmak, Kesilmek, Yaşamak, Yüzmek
- Layık Bilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek
- Rutubetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nemli
- Bakılırsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
- Gâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Kâh, Kimi Zaman
- Sırılsıklam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice, Adamakıllı, Çok Islak, Sırsıklam
- Tatminkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doyurucu, İkna Edici, Kanaatlendirici, Uygun
- Başvekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan
- Ayaksilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paspas
- Siyasetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasi
- Mahsusi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhasır
- Köhneleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küflenmek
- Açık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aleni, Belirgin, Açılmış, Serbest, Aşikâr, Berrak, Boş, Çıplak, Münhal, Sarih, Somut, Vazıh, Zahir
- Sömestr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü