Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Şano kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahne
- Yeğin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, İyi, Katı, Üstün, Zorlu, Şiddetli
- Kara Talih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Yazı
- Belirti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, İşaret, İm, Simge, Sembol, İpucu, Belgi, Araz, Nişane, Emare, Gösterge, Koku, Nişan, Tezahür
- Deşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delmek, Karıştırmak, Kazmak, Kurcalamak, Oymak
- İade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri Verme, Geri Çevirme, Reddetme, Mukabele Etme
- Maiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdem, Bilelik, Hoşuntu, El Altı
- Sokur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek; Sönmüş
- Şavullamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Kültürel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medeni
- Temsil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermek
- Kayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sandal
- Kaşındırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isırmak, Yemek
- İnkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksayım, Olumsuz, Gizleme, Yadsıma
- Akçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akça, Nakit
- Muhafazakârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuculuk
- Gır Gır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komik, Matrak
- Saymamazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygısızlık
- Çete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuldur Destesi
- Kuldur Destesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çete, Şebeke
- Mızıkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyunbozan, Şıltak, Şuluk
- Mülteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmacı, Sığınık, Sığınan
- Seyyanen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşit Olarak, Eşitçe
- Nod kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumru
- Patlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Okuryazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumuş, Bilgili, Aydın, Alim
- Meşbu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolmuş, Dolu
- Bezen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezek, Süs
- Cihet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semt, Taraf, Yan, Yön
- Angaje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı
- Gün Batısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batı
- Pikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Plakçalar, Kamyonet
- Kırıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, İşve
- Materyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maddeci
- Danışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan
- Gedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Kertik, Yara, Büyük Çentik, Rahne, Çatlak, Aralık, Kusur, Bırakı
- Senkron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşan, Eşzaman, Eşleme
- Mukataa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
- Vurgunculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Spekülasyon
- Casus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ajan, Çaşıt
- Ömür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Varlık, Yaşam
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü