Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cihet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semt, Taraf, Yan, Yön
- İçtimai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumsal, Sosyal
- Isırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalamak, Dişlemek, Yemek
- Evegen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci
- Hışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gazap, Hiddet, Öfke
- Mübahase Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahse Girmek, Tartışmak
- Sezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çıkarmak, Duymak, Görmek, Hissetmek, Fark Etmek, Kestirmek, Duyumsamak
- Koku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İşaret, Itır
- Spekülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Düzen; Kurgu, Saptırma
- Belgem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlam
- Fırlangıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırıldak, Topaç
- İlgili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmiş Olan, İlgisi Bulunan, Alakalı, Alakadar, Müteallik, Bağlı, Ait, Müntesip
- Layık Bilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek
- Mızraksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargısız
- Harekat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranışlar, İşler; Manevra, Çarpışma, Çevirme, Kovalama
- Öğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, Meslek, Mezhep, Doktrin
- Müktesep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanılmış, Edinik, Edinilmiş
- İdman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jimnastik, Spor, Bacanma, Bacanış
- Ismarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sipariş Etmek
- Rejim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yol; Diyet
- Hemişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Hep, Vızır Vızır
- Tavlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak
- Pimpiriklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkulanmak
- Sitayiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övme, Övüş
- Hareketsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet
- Keşşaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzci
- Esri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dumanlı, Sarhoş, Esrimiş, Mest
- Boysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bodur, Bacaksız, Bastıbacak
- Oynatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
- Batur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit, Bahadır, Kahraman, Korkusuz
- Haricî İşler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri, Hariciye
- Hepten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamıyla
- Karakoncolos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayalet, Umacı
- Ben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal
- Asabiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlilik
- Pekişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak, Katılaşmak, Sertleşmek
- Izdırap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Üzüntü, Sıkıntı, Keder, Sızı
- Menetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadağan Etmek, Yasaklamak
- İskorpit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş Balığı
- Kanunlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçim
- Boylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endamlı, Uzun Boylu, Boylu Boslu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü