Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sehiv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanılgı, Yanlış
- Frengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenirce, Sifilis
- Hümanizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adamcıllık
- Gafilce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aymazca
- Gerginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Madik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Hile
- Mükâfat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Prim, İkramiye
- Deprem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket, Sarsıntı, Zelzele, Zerzele, Yer Sarsıntısı
- Homurdanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldanmak
- Edebiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazın, Literatür
- Çekişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Yarışma, Mücadele, Azar, Cenk, Hırgür, Mübareze
- İğfal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Konformizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydumculuk
- Küşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açma
- Bağlılaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık
- Sakamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Yanlışlık, Eksiklik
- Hengâme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga, Patırtı, Velvele
- Yola Gitmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz
- Vuruşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışmak, Savaşmak, Dövüşmek
- Fonoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesbilim
- Trikotaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgücülük
- Anlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeka, Akıl
- Küplü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayyaş
- Kalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık, Dolgun, Kesif, Yoğun
- Yöntem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metot, Erkân, Muamele, Politika, Reçete, Seçenek, Sistem, Usul, Yol, Prosedür
- Cendere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pres, Basınç Makinesi; Dar Dere, Boğaz
- Lojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mantık, Mantıklı
- Rücu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cayma, Dönme
- Sarf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Harcamak, Kullanmak, Tüketmek
- Nezaretçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetimci
- Köydeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Medüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizanası
- Kerhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahişehane
- Sabahçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüzcü
- Döşek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatak
- Çıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hörgüç, Kambur, Tırtıl
- Tenge Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıkmak
- Müsamahakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörülü, Merhametli, Yumuşak
- Muallime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmen (Bayan), Bilimci
- Eğin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Beden, Endam, Vücut, Sırt, Boy Bos
- Kurul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyet, Konsey
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü