Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kerhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahişehane
- Terslenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlanmak
- Yahşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Güzel
- Arda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl
- Günahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Masum
- Zakkumlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak
- Konstellâsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takımyıldız
- Aksiseda Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanmak
- Hatırlamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unutmak
- Neticelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonuçlanmak
- Tümce Bilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Dizimi
- Nefiy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgün
- Nöker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşak, Yamak
- Takvim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yim, Günleç, Dallık, Gündizme
- İstihbar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Öğrenmek
- Kargışlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melun, Lain
- Çekme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece
- Gayrikanuni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasa Dışı
- Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değin, Dek, Derece, Gibi, Aşamasında, Derecesinde, Ölçüsünde
- Mihman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıcı, Konuk
- Arık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Su Yolu, Temiz, Güçsüz, Enez, Cılız, Sıska, Zayıf, Kuru, Çorak
- Sıçankulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercanköşk
- Sitare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldız
- Mesut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu, Ongun, Saadetli, Berhudar, Bahtiyar
- Doğrultmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek, Kazanmak
- Sessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Sakit, Samit, Suskun, Tek, Ünsüz, Yumuşak
- Haya Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak
- Özsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usare
- Etkin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
- Yalandan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Üstünkörü, Sureta, Yalancıktan
- Curcuna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı, Şamata, Karışık Durum
- Mercek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lens
- Sermuharrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyazar
- Efkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikirler, Tasa, Kaygı, Düşünceler
- Eksantrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksı, Aykırı, Dışözdekli
- Nüksetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek, Üstelemek, Geri Dönmek
- İnanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümin
- Vasl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulama
- İkaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarı, Uyarma, İhtar, Tembih, Haberdarlık, Dikkat Çekme
- Üstün Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
- Potansiyel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizil, Gizil Güç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü