Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sarf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Harcamak, Kullanmak, Tüketmek
- Kamulaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstimlâk Etmek
- Kaydiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabıka
- Hayal Meyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli Belirsiz
- Pedikür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakbakımı
- Rafineri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtımlık
- Egzama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayasıl, Tuzlu Balgam
- Çene Kavafı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Vurgulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazara Çattırmak, Belirlemek, Damgasını Vurmak
- Takatsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dermansız, Yorgun
- Müvezzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtıcı
- Suçüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cürmümeşhut
- Münacat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakarış
- Parçalanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Farksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Ayrımsız
- Sallakhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezbaha
- Mabut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapıncak, Tapı
- Bakım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özen, Hizmet
- Sak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sap, Uyanık, Gözü Açık, Müteyakkız
- Müttehit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşik
- Recim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlama, Taşa Tutma
- Ekşi Kiraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vişne
- Tutar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miktarı Baliğ, Meblağ Tutarak
- Akşam Namazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akşam
- Şaşaalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltılı, Görkemli, Gösterişli
- Taş Kömürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden Kömürü
- Tebelleş Olma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elçekmemek
- Kasıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erek, Amaç, İstek, Komplo, Maksat, Kötü Niyet
- Akılsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Pervasızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınmadan
- Şikâyetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanan, Yakınmacı
- Fıkıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İslam Hukuku
- Tökezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tökezlemek
- Muhkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Gürbüz, Katı, Kıskıvrak, Sağlam, Tıkız, Sağlamlaştırılmış, Berk
- Cengâver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı, Cenkçi, Savaşkan, Vuruşkan
- Bohem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemez, Aldırışsız, Tasasız, Derbeder
- Dokundurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürtmek
- Müebbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Ömürlük, Yaşadıkça
- Tanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahit
- Köşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tun, Bucak, Çene, İbik, Künç, Zaviye, Kuytu, Tenha, Ücra, Korner
- Ayırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fark, Nüans
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü