Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sabah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz, Sabahleyin, Seher, Yarın
- Tekebbür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Gurur, Kurum
- Rehinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutucu
- Yanılsama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galatıhis
- Çağrı Cihazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrı
- Boylam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meridyen, Tul, Uzunluk Dairesi
- Didişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraşmak
- Koyulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Teşebbüs Etmek, Koyulaşmak, Başlamak, Çıkmak, Konmak
- Celâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Öfke, Hiddet, Kızgınlık
- Yazı Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Grafoloji
- Pişmanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nedamet, Yeringenlik, İldimlik
- Pestenkerani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçma, Değersiz, Önemsiz
- Mabut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapıncak, Tapı
- Herke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kova
- Uyumsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık, Eğreti
- Tarik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol
- Ritüel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayin
- Öksürük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yötel
- Fariza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev
- Temizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arılık, Saflık
- Kütle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Küme, Yığın
- Yapışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarılmak, Sataşmak, Tutmak, Musallat Olmak
- Çapanoğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başa Dert Olacak Durum
- Madam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanım
- Cuma Akşamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perşembe
- Düzenleniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertibat, Tertip
- Muhip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seven, Dost
- Vekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan, Milletvekili, Sözcü, Mebus, Yeke, Temsilci
- Eşgüdümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koordine
- Sokulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girmek, Vurmak, Yaklaşmak, Yanaşmak
- Endüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümevarım
- Mahiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Esas, Nitelik, Öz, Vasıf, İçyüz
- Çıkarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menfaatperest
- Gerek Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek, İstemek
- Fert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey
- İçli Dışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Senlibenli, Teklifsiz, Samimi
- Yarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silah, Sik, Çük, Pipi, Bülük
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Hizmetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşak
- Gür Gür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürül Gürül
- Tahtelbahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizaltı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü