Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sakin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
- Bilgilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek
- Ilıklaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıştırmak, Ilıtmak
- Ceride kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gazete, Tutanak, Kayıt Defteri
- Doyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetinme, Soğum, Kanaat, Tatmin
- Bilgisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Boş, Cahil, Kabak, Nadan, Yavan, Yayan
- Teselli Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avutmak
- Çalkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırpan
- Ecinni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cin
- Şeklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak
- Dayanılmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müthiş
- Birim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünite, Vahit
- Tümevarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usa Vurma Yolu, İstikra
- Gani Gani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol Bol
- Eğleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkamet
- Ruz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gün
- Hayvani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılkısal
- İstimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullanma
- Yumuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev, Memuriyet, Sefaret, Misyon
- Naylon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte
- Doğramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Parçalamak, Dilimlemek
- Erköyünleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şımarmak
- Manzum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazım, Muntazam
- Toplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Dermek, Düzeltmek, Kaldırmak
- Bakliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baklagiller
- Reform kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, İnkılap, Islahat, Düzeltim, Yeğleme
- Kamusal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maşeri
- Mırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldanmak
- Köklenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayar
- Hail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- Köşesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tunsuz
- Lekesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temiz
- Mostre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pırfak
- Aforoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışlama
- Mimar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örekçi
- Birden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ani, Aniden, Ansızın, Çabucak, Gafleten, Yekten, Bir Defada, Birlikte, Apansız
- Dinçleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dincelmek
- Sünk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemik
- Bulunan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcut
- Maaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aylık
- Yumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü