Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yumu ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Pres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıştırıcı, Mengene, Baskı, Cendere
- Eğlendirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maskara
- Bitiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenetlemek
- Çirkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Biçimsiz, Suratsız, Bed, Gudubet, İbret, Kaba, Karanlık, Münasebetsiz, Nahoş
- Yerme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiciv, Kınama, Gıybet
- Mukavva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karton, Kapak
- Başnazır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan
- Pekmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milyon
- Kontra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Karşı, Karşıt
- Paytak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık; Piyon
- Onmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şifa Bulmak, İyileşmek
- Kuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susuz, Nemsiz, Çelimsiz, Çıplak, İskelet, Sıska, Zayıf
- Eksikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın, Muhtaç, Gereksinli
- Yeknesak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Monoton
- Tahsis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma, Özgüleme, Örüleme; (Aylık) Bağlama
- Yenişememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berabere Kalmak
- Hesaplıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı
- Cellat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Zalim
- Başefendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkatip
- Şairce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ozanca
- Lafız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelime, Söz
- Pastoral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çobanıl
- Tepik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekme
- Hacet Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet
- Gazaplandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Kaçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ne Kadar, Niçe Niçe
- Gereğince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
- Hakaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılama, Taşlama, Onur Kırma
- Mezür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü
- Destek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahize, Dayak, Dayanak, Kol, Koltuk, Rahle, Takviye, Hamil
- Mukavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü
- Münevver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Ziyalı
- Ademiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk
- Cilalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak, Süslü
- Gözlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
- Bölüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üleşmek, Paylaşmak, Taksim Etmek
- Bina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatı, Yapı
- Atmosfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğuyuvar, Gazyuvarı, Havayuvarı, Hava
- Başkaldırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkaldırı, Mukabele
- Bilgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malumat, Vukuf, Bili, Bilim, Haber, Marifet, Olgun, Veri
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü