Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Naylon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte
- Öldürülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maktul
- Kamuflaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklama, Gizleme, Alalama
- Latilokum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokum
- Tutya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çinko, Sürme
- Yemeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tülbent, Çit, Değirmi, Yazma, Ayakkabı
- Müzevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberci, Ara Bozucu
- Mezun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Şiryan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atardamar
- Umursamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek, Meraklanmak
- İkame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, İvaz Etme, Yerine Koyma, Yerine Kullanma, Dikme
- Davranmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Hareket Etmek, Kalkmak, Yapmak
- Gamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kedersiz, Tasasız, Rahat
- Yangın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Coşkunluk, Düşkün
- İtiraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Söyleme, Bildirme
- Nefis İzzeti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzzetinefis
- Uyuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yola Gitmek, İmtizaç Etmek, Mutabık Kalmak
- Hercai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken, Yeltek
- Ekecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tohum
- Çiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sidik
- Portakal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Turunç
- Tebessüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülümseme, Gülücük
- Arsenik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıçanotu, Zırnık
- Bellek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafıza, Dağarcık, Akıl, Zihin, Yaddaş, Kafa
- Ketmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapa
- Abdüktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaştırıcı
- Banko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle
- İkiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşa
- Şefik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşfik, Sevecen
- Tasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Efkâr, Endişe, Gam, Kaygı, Keder, Merak, Üzüntü
- Hâlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Hal
- Yağmalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garet Etmek, Talan Etmek
- Demek Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demeli, O Hâlde
- Çatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bina, Dam, Kurgu
- Hilal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayça, Yeni Ay
- Küfretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumak, Sıvamak, Sövmek
- Karakol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Devriye
- Anı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatıra, Yadigâr
- Bariz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirgin, Açık, Göze Çarpan
- Figan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnlemek
- Evlenmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerret
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü