Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek
- Gani Gani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol Bol
- Azılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azgın, Yaramaz, Korkunç
- Cevelan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşma, Dolanma, Gezinme, Gezinti
- Yeknesak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Monoton
- Doyurucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırıcı, İnandırıcı, Tatminkâr
- Mealen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamca
- Kuartet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtlü
- Güvenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asayiş, Emin Amanlık, Emniyet, Emniyyet, Tehlikesizlik
- Aznavur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri Yarı, Asık Yüzlü, Korku Verici, Sert
- Şüphesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkusuz, Elbette, Muhakkak, Zahir, Mutlak
- Aysfilt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bankiz, Deniz Buzulu, Buzla
- Sözleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Kontrat, Mukavele, Akit, Bağıt
- Dengelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarazlaştırmak
- İratçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşkülpesent
- Tanılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımak, Teşhis Etmek
- Mükedder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Üzgün
- Paşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Uslu
- Bunamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hariflemek
- Muhafaza Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Korumak, Saklamak
- Mahzurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakıncalı
- Çıtı Pıtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Tefek, Minyon, Sevimli
- Yerleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
- Ezik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük
- Hak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, Doğru, Doğruluk, Gerçek, Hukuk, Kazanç, Kazı, Pay, Tüze
- Kompresör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkaç
- Puan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayı, Benek, Hal, Nokta, Ölçü, Birim
- Kayarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Sövmek
- Sert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Demir, Dik, Haşin, Hırçın, Katı, Keskin, Kızgın, Pek, Sıkı, Ters, Sarsıcı, Hoşgörüsüz, Gönül Kırıcı
- Örtü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antika, Dam, Kap, Paravan, Tente
- Sulhperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barışçıl, Barışsever
- Azınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekalliyet, Azlık, Ekalliyet
- Paranoya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkil, Şüphe, Kuşku
- Silahşor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı, Silah Eri
- İğne Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne Vurmak
- Vizör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakaç
- Sürücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoban, Şoför
- Hümanizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adamcıllık
- Solunum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
- Ayniyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesneler
- Affetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü