Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Aznavur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri Yarı, Asık Yüzlü, Korku Verici, Sert
- Gübür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
- Baki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümsüz, Kalıcı, Kalımlı, Kalan, Sürekli, Daimi, Öteki
- Kaval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düdük, Tef
- Kibarlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelmek
- Güçleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek
- Bozulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Yoz
- Titreme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsıntı, Sıtma, Ürperti
- Çağlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan
- Aysfilt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bankiz, Deniz Buzulu, Buzla
- Trafo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüştürücü
- İki Paralık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz
- Toleranslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörülü
- Yapılış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bünye, Kuruluş, Nitelik, Yapı
- Ateh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunama, Bunaklık
- Alça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erik
- Öncesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezeli
- Rabıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Bağ, Bağlantı, Düzen, İlgi, İlişki, Komünikasyon, Sıra, Ulaşım, Tutarlık
- Yanay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Profil
- Gözaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret
- Konvoy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafile, Bölük, Katar
- Abuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçmalamak
- Tangırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürüldemek
- Yakışık Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde Olmak, Uygun Düşmek
- Tenezzüh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti
- Garet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağma
- Ortak Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılmak
- Portbagaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bagaj
- Basma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gübre, Matbu, Tezek
- Bakanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret, Vekâlet
- Ulaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakalat
- Berbat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Kirlenmek
- Müstakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Ayrı, Ayrık, Baştak
- Yakıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkili, Dokunaklı, Yakan
- Daylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Gaddar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Cani, Hınzır, İnsafsız, Kıyıcı, Merhametsiz
- Sürsalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstüne Yürümek, Hücum Etmek
- Medyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâhin
- Kurultay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kongre
- Destek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahize, Dayak, Dayanak, Kol, Koltuk, Rahle, Takviye, Hamil
- Şamandıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzertop
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü