Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Affetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak
- Uygarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medeniyet
- Diri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Sağ, Güçlü, Zinde
- Yaşam Biçimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat Tarzı
- Lanetleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telin
- Bağın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyrukluk
- Dayanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaslanmak, Abanmak, Çullanmak, Çekmek, Dinmek, Durmak, Gelmek, Gitmek, Götürmek, Güvenmek, Hazmetmek, Sabretmek, Ulaşmak, Varmak, Yetişmek, İstinat Etmek, İptina Etmek, Mukavemet Etmek, Tahammül Etmek
- Ağabey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abi, Aka, Ağa, Efe
- İşgüzarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbilirlik
- Müzmin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreğen, Kronik
- Kupür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesik
- Allah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı
- Kirlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislik
- Abi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağabey, Aka
- Rölativizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntıcılık
- Göçeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konar Göçer
- Savaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harp Etmek, Muharebe Etmek, Uğraşmak, Çarpışmak, Vuruşmak
- Metanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanık, Dayanıklılık
- Basak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merdiven
- Kestirmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahminî, Yaklaşık
- Varsayım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faraziye, Hipotez
- Yülüme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıraş
- Karar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin Yargı, Azim, Ölçülü, Hüküm, Rey, Tartı
- Kaygılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Meraklanmak
- Bitik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşık, Fena, Kötü, Yapışık
- Belli Başlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen
- Uğraşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşgale
- Çekimser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitaraf, Müstenkif
- Mecbur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu, Zarurî, Gerekli, Bağlı, Düşkün, Mahkûm
- Tecrübe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Sınamak
- Kıvcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühendis
- Acil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tez, Süratli, İvedili, Hızlı, İvedi, Evgin, Müstacel, Gecikmez, Geciktirilemez, Ertelenemez
- İhtiva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçerme, Kavrama
- Meleke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeti, Yatkınlık, Yordam
- Tecil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erteleme, Geciktirme
- Ketenpere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Pişman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadim, Yeringen, Üzülen
- Muanid kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diretken
- Karnabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karnabahar
- Gamze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batık
- Çaker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cariye, Köle, Kul
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü