Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kazanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Çıkmak, Galip Gelmek, Yenmek
- Yer Yağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Petrol
- Kimisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazısı, Kimi
- Köstek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bukağı, Cidar, Engel
- Bezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezek, Süs
- Yaşamöyküsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biyografi
- Dizi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzüm, Kol, Saf, Seri, Sıra
- Roket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fişek; Füze
- Pırasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebze Nevi
- Çatışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Kavga, Dek
- Fedakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özverili
- Dağar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağarcık
- Münekkit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmen, Tenkitçi
- Yer Sıçanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek
- Müptezel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Hürmetsiz
- Düdüklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Sihirbazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyücülük
- Siyahlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararmak
- Eylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Etmek, Yapmak
- Ruzname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündem
- Kafatasçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irkçılık
- Seng kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş
- Olabilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtimalî, Olanaklı, Mümkün
- Çekidüzen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntizam, Nizam, Düzenlilik, Özen, İtina
- Kaplam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapsam, Şümul
- Üleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Bölünmek, Bölüşmek, Paylaşmak
- Galip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenen, Üstün, Baskın, Üstün Gelen, Yenici
- Özel Olarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Hususen
- Sakaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatı, Dam
- Pozometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıkölçer
- Misafir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konak, Konuk
- Yoksul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Çorak, Kembağal, Parasız, Sefil, Yetersiz
- Yozlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Dejenere Olmak, Tereddi Etmek, Dönüşen, Özünden Uzaklaşmak
- Tahriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurcalamak, Tırmalamak, Yakmak
- Mazeretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazur
- Kapital kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye, Anamal, Başmal, Meta, Resülmal
- Uğraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, İş, Meslek, Meşguliyet, Mücadele
- Lenf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akkan
- Yaşam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ömür, Hayat, Durmuş
- Televizyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
- Fevvare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıskiye
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü