Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezek, Süs
- Derbent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Dar Geçit
- Rey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Fikir, Görüş, Karar, Oy, Ses
- Kültürel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medeni
- İaşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçim, Boğaz, Beslem
- Dangalak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avanak, Bön, Ahmak, Kalın Kafalı, Akılsız, Aptal, Düşüncesiz, Kaba
- Kulübe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatanak, Köşk
- Öpüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öpücük
- Yakinen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice, Yakından, Gerçekten, Yakşıca
- Seçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saylamak, Ayırmak, Bulmak, Görmek, Tanımak, Teşhis Etmek, Farklı Görmek, Üstün Görmek
- Esami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adlar, İsimler
- Ejder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ejderha, Büyük Yılan
- Tahsis Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Adamak, Ayırmak, Bağlamak
- Sır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giz, Peçe, Camsı Vernik, Gizem
- Çünkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zira, Şu Yüzden Ki, Bu Nedenle Ki
- Grafik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizge
- Efendilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usluluk, Terbiyelilik, Kibarlık, Ağırbaşlılık, Neciplik
- Haykırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Seslenmek, Bağırmak,
- Şifahen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağızdan, Sözle
- Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Görmek, Kılmak, Yapmak
- Lehtar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraftar, Yandaş
- Marazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Olmak, Hastalanmak
- Hafiflemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlığı Azalmak, Kolaylaşmak, Şiddeti Azalmak, Azalmak, Rahatlamak
- Tepinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevir
- Azizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muziplik, Şaka
- Otosansür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdenetim
- Dolambaçlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık
- Ebr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulut
- Mısır Tavuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hindi
- Unvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adres, San, Başlık
- Satkınlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak
- Heccav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergici
- Ortada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- İstihkak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hak, Hak Etme
- Kepazelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rezalet
- Yetişmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök
- İsabetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yersiz
- Bakliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baklagiller
- Değersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Önemsiz, Soysuz, Cılız, Derme Çatma, Döküntü, Hakir, Hasis, Havai, Hor, İçi Boş, Kepaze, Küçük, Müptezel, Vıcık Vıcık
- Dipçik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kundak
- Saçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naşir
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü