Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Seng kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş
- Muhariyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerklik
- Hırsızlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Kımıldatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahrik
- Antikite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkçağ
- Noksanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik
- Tek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Biricik, Birlik, Hiç, Hiçbir, Salt, Sessiz, Tekil, Tenha, Uslu, Vahit, Yegâne, Yalnız, Yalnızca, Sadece
- Tahlil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözümlemek
- Döner Kebap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döner
- Süfera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elçiler
- Mutasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişim, Dönüşüm
- Düşünüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikir
- Berenarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Oldukça
- Kültürel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medeni
- Ketum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağzı Sıkı, Sırlı, Ağzı Pek
- Girişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girift
- Tahrip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkma, Yıkım, Bozma, Kırıp Dökme, Yıkımlama
- Ahbapça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten
- İhraç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Dış satımlama
- Ağızotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yem
- Şimşek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı
- Müziklendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslemek
- Delgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matkap
- Başmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye
- Bacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abla, Hemşire, Kız Kardeş, Simil
- Çerenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farfara
- Mahkeme Kapısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme
- Fahrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onursal, Gönüllü, Karşılıksız
- Taksir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cürüm
- Baş eğme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyun Eğme, Baş eğim, İtaat, Teslimiyet
- Azalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üyelik
- Yaşlı Başlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgun
- Dayanaklık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
- Gereğince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
- Becayiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişme, Almaş, Karşılıklı Yer Değiştirme
- Zaminlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefalet
- Rakik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Narin
- Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
- Tedavülde Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Neşriyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayın, Yayınevi
- Oyma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü