Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kapital kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye, Anamal, Başmal, Meta, Resülmal
- Eş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Aile, Arkadaş, Avrat, Bayan, Benzer, Bey, Bir, Ehil, Emsal, Er Avrat, Familya, Hanım, Harem, Hatun, Karı, Kişi, Koca, Koşa, Kuma, Ortak, Tay, Yoldaş, Benzeri, Hayat Arkadaşı, Refik, Refika, Etene
- Ebleh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Alık, Akılsız
- Emmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amca
- Temelleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüs
- Cilve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naz, Eda, İşve, Tecelli
- Ayrışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türlü, Çeşitli, Ayrı Türden, Çeşit Çeşit, Muhtelif, Heterojen
- Nazik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, İnce, Kibar, Edepli, Efendi, Kritik, Narin, Tetik, Yepelek
- Mutlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Kesin, Kesinlikle, Muhakkak, Salt, Saltık
- Kota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlama, Had, Norma
- Kamufle Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Alesta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harekete Hazır, Tetikte
- Azma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melez
- Zabıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanakçı, Kolluk, Polis
- Yazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muharrir, Edip, Kalem, Müellif
- Optik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görsel, Gözlükçü
- Döleşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etene, Son, Meşime
- Önemsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühimsemek, Saymak, Takmak
- Tekel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhisar, Müstemleke, Monopol
- Çardak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hangar, Talvar, Kameriye
- Teveccüh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güler Yüz, Yakınlık Gösterme, Çevrilme, Yönelme, Sevgi, İlgi
- Karındaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeş
- Sadece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Hemen, Sade, Yalnız, Ancak, Tekçe
- Beyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Sasıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefessüh
- Çökelge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balçık, Bataklık
- Durum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozisyon, Boyut, Gidiş, Hal, Hâl, Hatır, Hava, Hesap, Kalıp, Keyfiyet, Konum, Manzara, Mevki, Tavır, Vaziyet, Yağday, Yer, Davranış, Halütavır
- Nümayiş Ettirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergilemek
- Portmanto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askılık
- Şutör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuruşçu, Atışçı
- Makale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazı
- Daye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dadı, Lala
- Kebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keçe
- Takım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Dest, Grup, Küme, Set, Zümre, Ekip, Trup, Tür, Çeşit, Dizge, Sistem
- İşgal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak, Tutmak
- Talancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
- Torun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neve
- Kucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aguş, İç, Koyun, Ocak, Ortam
- Temenni Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek
- Kat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Yol Almak
- Ciğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağır, İç, Yürek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü