Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yoksul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Çorak, Kembağal, Parasız, Sefil, Yetersiz
- Gezme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyran
- Tapalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaçlı
- Kolonizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgecilik
- Parça Pürçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
- Sağaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi
- Mezraa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekenek, Haymana
- İnzibatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş
- Yönetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdare
- Faraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakendaz, Turfanda
- Temelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daimî, Devamlı, Kalıcı, Sürekli, Tamamen
- Kanunlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçim
- Söyleyiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfade, Telaffuz
- Pişman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadim, Yeringen, Üzülen
- Gagalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Hırpalamak
- Takat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Güç, Hâl, Hız, Kuvvet, Mecal
- Kotlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şifrelemek
- Pekişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak, Katılaşmak, Sertleşmek
- Pratikman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlevce
- İşveren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patron
- Tartışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübahase Etmek, Münakaşa Etmek
- Bağışlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetmek, Teberru Etmek, Hibe Etmek, Görevden Almak, Görevden Çekmek, Lütfetmek, Unutmak, Hoş Görmek, Bağışta Bulunmak
- Meyilli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyyal
- Tayfun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasırga, Tufan
- Geceleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gece, Gece Vakti
- İşbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşgüzar
- Vaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Veriş
- Eğri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çarpık, Muavveç; Eğmel, Mukavves; Eğik, Mail; Doğru Olmayan, Münhani; Eğmeçli, Mukavves
- Lâtif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Hoş, Yumuşak, Gökçer Yepelek
- Aşina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Bildik, Tanıdık, Tanış
- Garipsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadırgamak
- Tanlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışmak
- Komedyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürmen
- Apse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıban, İltihap, İrin Birikimi
- Sürsalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstüne Yürümek, Hücum Etmek
- Delirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Deli Olmak, Kulumak
- Rastlantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesadüf, Karşılaşma
- Mahirane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
- Kulvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerit, Çizgi
- Güçlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselmek
- Hislendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulandırmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü