Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kökten Sürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Kışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabuk
- Destansı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destani, Epik
- Deminki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayakki
- Tarif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımlamak
- Harfler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hurufat
- Cebbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba, Kudret Sahibi
- Rical kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükler, Erkekler, Orun Sahipleri
- İthalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış alım
- Boyunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyu veya Uzunluğu Kadar; Sürdüğü Zaman Kadar, Süresince
- Bacanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost
- Bakanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret, Vekâlet
- Tıpkısı Tıpkısına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpatıp
- Cepçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Melik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakan, Hükümdar, Padişah, Kral
- Yuhalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek, Tuf Tuf Etmek
- Prova kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Sınama, Yoklama, Pruva
- Himayecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltimas
- Yürütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çekmek, Olmak, Uygulamak
- Üstü Kapalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirsiz
- Muaraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Kavga
- Pekiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleştirmek, Katılaştırmak, Sağlamlaştırmak, Beslemek, Sertleşmek, Tahkim Etmek
- Alegori kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine
- Peydahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak
- Aralıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyrek
- Piyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piyade
- Yiğitçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit, Yüreklilikle
- İş Bırakımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Grev
- Lakonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Veciz
- Uyuşmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
- Koltuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pohpohlamak
- Silgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozan, Havlu, Öçürge
- Sav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atasözü, Dava, Haber, İddia, Söz, Tez, Önerme, Müddea
- Boşanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılmak, Serbest Kalmak, Kurtulmak
- Konsolos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri Görevlisi, Elçi, Şehbender
- Canan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili
- Eğlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Oyalanmak, Alay Etmek, Alem Yapmak, Durmak, Gezinmek, İzlemek, Lağa Koymak, Maskaraya Koymak, Seyretmek
- El kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Aşiret, Baskı, Defa, Etki, Halk, İl, Kez, Memleket, Mülkiyet, Pençe, Ülke, Yabancı, Yönetim, Yurt, Ecnebi, El Âlem
- Sonbaharda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzün
- Şarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarıldamak
- Beğenilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedii, Maruf, Mazbut, Zarif
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü