Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Prova kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Sınama, Yoklama, Pruva
- Şikâyetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanan, Yakınmacı
- Engebeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arızalı
- Uzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Ustalık, Hazakat
- Küfür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sövgü, Kalay, Sövüş
- Darlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk, Yoksulluk
- Ormangülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açalya
- Birikmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşüşmek, Yığılmak, Yığışmak, Toplanmak
- Zihniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Kafa, Düşünme Yolu, Düşünce Biçimi
- Ruhsal Çöküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalım
- Yır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Nağme, Şiir, Türkü, Şarkı, Ulama, Taganni
- Tiyatro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temaşa
- Veladet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğum, Doğma, Doğuş
- Glikoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeker
- Sınırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak
- Gönendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzura Kavuşturmak, Sevindirmek
- Yerli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evcil, Taşınamayan, Otokton, İthal Olmayan
- Dilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilimlemek, Yarmak
- Aşk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevi, Sevda, Amor
- Ham Madde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ham Mal
- Olağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olabilir, Adi, Alelade, Alışılmış, Basit, Tabii
- Göveri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebze
- Aza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Organ, Uzuv, Üye
- Levye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanırtmaç
- Kara Tahta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Levha, Tahta, Yazı Tahtası
- Yaraşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık, Yaraşıklı
- Söz Geçiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakim
- Tümör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur, Vejetasyon, Bağa, Neoplazma
- Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Eskice, Eşya
- Komütatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevireç, Çevirici, Anahtar
- Bağlanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı
- Tüydürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
- Defansif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunmalı
- Şalter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Gişe, Çevirgeç
- Kapama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metres
- Hindi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Şaşkın
- Dişçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diş Hekimi
- Enstrüman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalgı, Araç
- Üstü Kapalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirsiz
- Çekinmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzsüz
- Fenomen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Görüngü, Olay
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü