Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Koltuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pohpohlamak
- Vazıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aydın, Aydınlık, Belli
- Mizan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Terazi, Sağlama
- Geçkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
- Sofist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgiç
- Derece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım
- Televizyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
- Bedahet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellilik, Apaçıklık, Bayıklık, Birdenbirelik
- Meydan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Ortalık, Saha
- Doğaçlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrticalen
- Emekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşçi, Zahmetkeş
- İkram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlama, Sunma; İndirim
- Bodrum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zirizemin
- Sınaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanaat
- Kontrol Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek, Ölçmek
- Moryana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarakotu
- Beyhude Yere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
- Rüstik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köysel
- Sağduyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklıselim
- Ulviyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yücelik
- Hep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemi, Cümle, Daima, Hemişe, Hepsi, Kamu, Mecmu, Tamamıyla, Bütün, Tüm Olarak, Her Zaman
- Kovmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Uzaklaştırmak, Atmak, Defetmek, Gözetmek, Kovalamak, Savmak, Sepetlemek, Süpürmek
- İltihapsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yangısız
- Dilcek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Dil
- Günahkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fail, Sanık
- Lahza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı An, Göz Kırpımı
- Isınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcaklaşmak, Alışmak, Benimsemek
- Neşvünema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişme
- Aksi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Zıt, Menfi, İnatçı, Hırçın, Huysuz, Karşıt, Titiz, Geçimsiz, Kötü, Münasebetsiz, Olumsuz, Suratsız
- Rahmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esirgeme, Yarlığama, Yağmur, Bağışlama
- Yakınsak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütekarip
- Kotlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pirzola
- Lanetleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telin
- Örgütlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilatlanmak
- Aşiyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Mesken
- Personalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişiselcilik
- Dilekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ariza, İstida, Arzuhal
- Carcur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fermuar
- Yürek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalp, Cesaret, Ciğer, Dil, Gönül, İç, İçeri, Karın, Kupa, Mide, Sadır, Sine
- Diklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Gelmek, Kafa Tutmak
- Uygunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Liyakat, Mutabakat, Uyum
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü