Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Geçerli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
- Destek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahize, Dayak, Dayanak, Kol, Koltuk, Rahle, Takviye, Hamil
- Uydu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peyk, Gezegen
- Samimiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlik
- İlişki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Bağ, Bağlantı, İlgi, İlişik, Münasebet, Rabıta, Temas, Alaka
- Salkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serin
- Pinek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tünek
- Aktris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncu
- Teleoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erekbilim
- Uyuşmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik, Anlaşmazlık, İhtilaf, Zıddiyet
- Şebnem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiy
- Ayak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak, Basamak, Kıç
- Uzak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irak
- Lanet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlemek
- Salı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seşembe, Çarşamba Akşamı
- Müsaade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, İzin, Ruhsat, Yarış, Yarışma
- Soraltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Anket
- Ötürük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İshal
- Hayret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşkınlık, Şaşma, Aşakalma, Şaşıntı
- Müjdeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştucu, Öncü
- Desterhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sofra
- Kızgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Hırslı, Sert
- Polip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahtapot
- Eş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Aile, Arkadaş, Avrat, Bayan, Benzer, Bey, Bir, Ehil, Emsal, Er Avrat, Familya, Hanım, Harem, Hatun, Karı, Kişi, Koca, Koşa, Kuma, Ortak, Tay, Yoldaş, Benzeri, Hayat Arkadaşı, Refik, Refika, Etene
- Tevsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayma
- Tanıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat, Beyyine, Delil
- Tahkiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öyküleme, Anlatı
- Sinirlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Germek, Kızdırmak
- Rükû kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öne Doğru Eğilme, Namazda Elleri Dize Dayayıp Eğilme
- Bıktırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usandırmak, Bezdirmek
- Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Eskice, Eşya
- İlla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hele, İlle, Özellikle
- Dalga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Gizli İş, Dalavere, Geçici Sevgili, Tolkun, Çalkantı, Dalgınlık, Macera
- Otojestiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özyönetim
- Deme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Anlam, Atasözü
- Kara Pazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaborsa
- Rahimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz
- Çis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kudret Helvası
- Kutlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlulamak, Tebrik Etmek
- Bırakmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Hasretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü