Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Samimiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlik
- Etçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasap
- Sümüklü Böcek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlbiz
- Adam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Erkek, Mert, Eş, Koca, Kişi, İnsanoğlu, Herif, Zat, Zevat
- Başarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvaffak Olmak
- Yakıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakacak, Yanacak
- Suistimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, Suiistifade, Kötüye Kullanma, Yolsuzluk
- Yol Uğrağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğrak
- Harem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Karı
- Utku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zafer, Yengi
- Akıntılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyilli
- Erat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erler
- Yoklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Araştırma, Sınav, Muayene, Prova
- Sada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses
- İzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Gelmek, Görmek, Gözlemek, Gütmek, İncelemek, Koşmak, Kovalamak, Seyretmek, Takip Etmek, Tutmak
- Milliyetsever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milliyetçi
- Islık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fışkırık
- Kısır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorak, Yararsız, Yoz
- Sürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Daimi, Daimî, Devamlı, Durmadan, Kalıcı, Temelli
- Zılgıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışma, Azarlama
- Şakadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Hâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Dert, Durum, Güç, Hatır, Kuvvet, Sıkıntı, Takat, Tavır, Tutum, Vaziyet, Ben, Benek, Puan
- Tekrarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükerrer
- Perçem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâkül, Yele, Saç Tutamı
- Video kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Videoteyp, Sın
- Dar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ensiz, Kıt, Elverişsiz, Zorlukla, Ancak, Az, Ev, Mahdut, Sıkı, Yetersiz, Yurt
- Jeotermik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerısıl
- Kaynar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar
- Hayat Tarzı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşantı
- İkrahlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinti
- Geçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzergâh, Hat
- Sızırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzmek
- Himaye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esirgemek, Gözetmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak
- Olu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuku, Sayruret
- Şaşaalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltılı, Görkemli, Gösterişli
- Gün Batımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurup
- Abanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenmek, Çullanmak, Yaslanmak, Bastırmak, Dayanmak
- Tazyik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basınç, Baskı, Zorlama, Sıkıntı Verme, Sıkıştırma
- Layık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakışır, Yaraşık, Müstahak, Şayan, Yaraşan, Değimli
- Oturma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar
- İnsicam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgünlük, Tutarlık, Bağdaşım
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü