Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cenup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güney
- Biçim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekil, Form, Tarz, Eşkâl, Hat, Kalıp, Merkez, Minval, Suret
- Gariplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaflık, Acayiplik, Elginlik, Kimsesizlik, Garabet
- Konumluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzi
- Yanlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çepine, Eğrisine, Köndelen, Yanlamasına
- Ünalgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Radyo
- Arıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Aksaklık, Aksama, Çaparız, Engebe, Kusur
- Tarımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zirai
- Harlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alevlenmek
- Gıdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerdan
- Sadme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Sarsıntı, Tokuşma, Vurma
- Tığ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biz, Kılıç
- Acımasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cani, Cellat, Gaddar, Gâvur, Kalpsiz, Katı, Merhametsiz, Rahimsiz
- Kemalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atatürkçülük
- Usare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özsu
- Harika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Mükemmel, Tam, Ülküsel, Tansık, Eksiksiz, Kusursuz
- Doymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aç Gözlü
- Teras kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraça, Artırma, Seki, Dam
- Bağlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntisap
- Keçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çadır
- Mail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri, Eğik, Eğinik
- Teklif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önermek
- Çıvgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filiz
- Ermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Kavuşmak, Yetişmek
- Mukaddeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Ön Söz
- Cerrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Dilenci
- Adlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anmak
- Zeval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabahat, Öğle, Sorumluluk, Suç, Bozulma, Yıkım, Son, Düşkünlük, Yok Olma, Yok Edilme
- Konsonant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- Paramparça Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırılmak
- Denetleme Kurulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teftiş Heyeti
- Aksi Cevap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepki
- Fakirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Zaruret
- Semi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşitme
- Beden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cisim, Gövde, Üst, Üzeri, Vücut
- Küp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Kıvırcık Koyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık
- Hâsılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısacası, Hülasa, Sözün Kısası, İşin Sonu
- Mahmul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolu, Yüklem
- Cüretkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Yürekli
- Hareket Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Deprenmek, Oynamak, Yapmak, Yürümek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü