Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Aksi Cevap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepki
- Dal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Bölüm, Arka, Boyun, Branş, Budak, Çıplak, Ense, İhtisas, Omuz, Şube, Yalın, Birlik, Sırt, Düz
- Vade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühlet, Süre, Mehil, Erim
- Prens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tigin
- Verimkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- Çırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakirt, Yamak, Dükkan Uşağı
- Köydeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Vesayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasilik
- Budalalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Difteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşpalazı
- Portbagaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bagaj
- Tabak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşkap
- Tükenmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmez
- İhya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlandırma, Diriltme, Dirim Verme; Geliştirme, Güçlendirme; Umut, Erinç Verme
- Sibernetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümbilim
- Yakınlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf
- Bedbaht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutsuz, Talihsiz, Bahtsız, Bahtı Kara, Zavallı
- Cebr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor
- Müderris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmen, Profesör
- Maalmemnuniye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyetle
- Otoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trafik Magandası
- Tüvana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dinç, Kuvvetli
- Havadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz
- Sait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesli, Ünlü
- Merkeziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkezcilik, Özeklik, Merkeziyetçilik
- İlistir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzgeç
- Ferih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli
- İde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce
- Raşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürperme, Ürperiş
- Söz Konusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözü Edilen, Üzerinde Konuşulan, Bahis Konusu, Bahis Mevzusu, Mevzubahis
- Dayanışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütesanit Olmak
- Kollamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Korumak
- Hükümranlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâkimiyet
- Çeyrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtte Bir
- Geçende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bugünlerde, Geçenlerde
- Gayrimemnun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın, Kızgın, Küskün
- Zihinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zihnen
- Ahiret Yolculuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Geçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasından Çıkmak, Akmak, Etkilemek, Tesir Etmek, Atlamak, Aşmak, Bırakmak, Bitmek, Buyurmak, Girmek, Gitmek, Harcamak, İşlemek, Kalmak, Kapmak, Olmak, Oturmak, Sirayet Etmek, Sönmek, Tükenmek, Vazgeçmek, Yaşamak, Yermek, Yürümek
- Mezar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çukur, Kabir, Gömüt, Sin
- Ateşlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü