Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Usare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özsu
- Porsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişilik
- Hırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğru, Harami, Oğru
- Konaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dincelmek, Gecelemek, İnmek, Kalmak
- Canhıraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Üzücü, Yürek Paralayan, İç Acıtan, Kulak Tırmalayan, Tüyler Ürpertici
- Parabol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katı Mükai
- Meblağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutar
- Korucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşebeyi
- İhbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme, Duyurma, Haber Verme, Habercilik, Bildirim, Ele Verme
- Yedinci Sanat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinema
- Mum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şam
- Engellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelmek, Hapsetmek, Karışmak, Kösteklemek
- Zilli Bebek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakşakçı
- Dışbükey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tömsü, Konveks, Muhaddep
- İade Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak
- Manzara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Görüntü, Görünüm, Görünüş
- Haber Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salık Vermek
- Özensizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsizlik, İtinasızlık
- Aksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etki, Etkime, Eylem, Hareket, İş
- Mahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Sanatkâr, Usta, Uzman, Yırtıcı, Eli Uz
- Yakınlığında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sularında
- Yumuşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif, Hoş, Müsamahakâr, Sessiz, Tatlı, Uysal
- Gayrimeskûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Issız
- Ziyaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Yatır, Türbe, Görme, Göret, Görüş
- Ameli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edimsel, Uygulamalı, Pratik, Uygun, Kolay, Elverişli, Kestirme
- Afsuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü
- Sigara İçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çilim Çekmek, Tütün Çekmek
- Ağabey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abi, Aka, Ağa, Efe
- Engelleyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıcı
- Yaraşmayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
- Acılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Keskinlik, Kinayelilik, Meraret, Sertlik, Tüntlük, Uğursuzluk, Zehirlilik
- İktisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekonomi, Tutum
- Vesikalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgelik
- Açım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açma
- Ölçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Kadran, Mikyas
- Âdemoğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsanoğlu, Kişioğlu, İnsan
- Şakramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakımak
- Aşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Öte Yana Geçirmek, Kaçırmak, Uzaklaştırmak, Savmak, Hırsızlamak, Kaldırmak, Tırtıklamak
- Emreylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak
- Sağlık Muayenesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayene
- Esaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutsaklık, Kölelik, Boyunduruk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü