Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cerrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Dilenci
- Necabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyluluk
- Yurtsever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vatanperver
- Döküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Çer Çöp, Değersiz, Enkaz, Kötü, Dökülüp Saçılmış, Ayak Takımı, İndifaat
- Spiker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşman, Sunucu
- Mizahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürücü, Gülmeli, Mazhakeli
- Teneffüs Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Abırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak
- Kalça Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oma
- Dolaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çetrefil, Girift
- Yağar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur
- Bitirilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlanmak
- Rebabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, İnce
- Anlı Şanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Güzel, Ünlü
- Kanal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Arna, Su Yolu, Hat
- Bir Zamanlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Vaktiyle
- Azamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Çalım, Kurumlanma, Onur, Gurur, Gösteriş, Görkem, Heybet, Kurum, Tekebbür
- Yetersizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaaf
- İmaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmge, İzlenim
- Adliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargılık
- Alelumum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle, Genel Olarak, Bütün
- Salaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tufeyli
- Tedavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileştirme, Sağaltma, Mualece, Otama
- Nahoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatsız, Sevimsiz, Çirkin, Kötü, Hoş Olmayan, Kötü, Hoşa Gitmeyen
- Batarya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pil
- Çevirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeviri Yapmak, Döndürmek, İdare Etmek, İhata Etmek, Kuşatmak, Muhasaraya Almak, Sarmak, Tercüme Etmek, Vermek, Yönetmek
- Ateşkes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakışma, Mütareke
- Cinsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsî
- Boydak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr, Serbest, Yalnız
- Çangal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırık
- Kolesterol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödyağı
- Sağalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, İyi Olmak
- Ansiklopedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgilik, Genbilik
- Komünikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaka, İletişim, Rabıta, Ünsiyet, Haberleşme
- Görmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgüsüz
- Öğütçü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vaiz
- Koca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Ağa, Bey, Büyük, Efendi, Er, Erkek, Eş, Geniş, İhtiyar, İri, Kişi, Kocaman, Moruk, Pir, Ulu, Yaşlı, Yüksek, Zevç
- Abidevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anıtsal
- Boynu Bükük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün
- Nacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balta
- Gram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağram
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü