Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Beden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cisim, Gövde, Üst, Üzeri, Vücut
- Yırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlak, Pejmürde, Arsız
- Eğlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Han, Konak
- Öykünme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taklit
- Şutlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Kovmak, Yollamak
- Çayhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çayevi
- Döşekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturaklı, Sabit
- Fire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksilme, Eksik, Noksan, Ağırlık Yitimi
- Zinet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezek, Süs, Ziynet
- Alık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşkın, Düşüncesiz, Beceriksiz, Akılsız, Aptal, Bön, Budala, Sersem
- Pehlivan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güreşçi
- Hallaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atımcı
- Siret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılış, Yaşamöyküsü
- Bakıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişangah
- Meze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerez, Kuruyemiş, Alay, Eğlence
- Kargışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melun, Lain
- Aşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Calak, Peyvent
- Sonraları kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilahare
- Makro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Geniş
- Kallavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman
- Uğursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara, Meşum, Musibet, Şom, Düztaban
- Sicilli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabıkalı, Müseccel
- Tokatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Hasta Bakıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Tıp Kardeşi
- Bilisizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Okus Pokus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Hile
- Kimyasal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimyevi
- İtiraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Söyleme, Bildirme
- Baba Tatlısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şambaba
- Finans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Para
- Ortaokul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüştiye, Orta Mektep
- Dürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürmek
- İştah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeme İsteği; İstek, Arzu
- Sadeleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalınlaşmak
- Yapabilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmek, Gücü Yetmek
- Irgalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak, Sarsılmak, Yalpalamak
- Acar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılgan, Çevik, Enerjik, Cesur, Becerikli, Gözü Pek, Açıkgöz, Yeni
- Evrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Senet
- Olcay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Talih, İkbal
- Kemik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrap, Sümük
- Davetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrıcı, Çekici, Çağıran, Davet Eden
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü