Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İşportacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırdavatçı
- Destar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Sarık
- Ashap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahipler, Sahabeler
- Tecim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Ticaret
- Nafaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimlik
- Yayma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşir, Teşmil, Tevzi
- Vadeli Pul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vadeli Hesap
- Yılgınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
- Etajer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece
- Yakınlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf
- Otokontrol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdenetim
- Mosmor Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak
- Puslu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Bulanık, Donuk, Dumanlı
- Sedimantasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökelme, Tortullaşma
- Aksırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksırık
- Yoksulluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakirlik, İhtiyaç, Sefalet, Zaruret
- Kumanda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komuta
- Doğacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek
- Elbisesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Ekseriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğunluk, Çokluk
- Bedbaht Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek
- Gerçeklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Gerçek, Hakikat
- Harap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkık, Bitkin, Laçka, Perişan, Viran, Yorgun
- Butlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haksızlık
- Çarpışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, Müsademe, Tokuşma
- Asılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
- Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kim
- Balkımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zonklamak, Ağrımak, Sancımak, Parlamak, Parıldamak, Şimşek Çakmak, Dalgalanmak, Su Halkalanmak
- Avadanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demirbaş
- Portmanto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askılık
- Parşömen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tirşe, Kâğıt
- Köşe Yazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra
- Nemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rutubetli, Terilli, Islak
- Merdiven Korkuluğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırabzan
- Melahatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirin
- Oğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak
- Mazeret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahane, Özür, Gerekçe, Zorluk
- Kaytarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri Vermek, İşten Kaçmak, İade Etmek, Reddetmek
- Boşanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılmak, Serbest Kalmak, Kurtulmak
- Suratsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Çirkin, Huysuz, Somurtkan
- Kuytu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halvet, Siper, Tenha, Sessiz, Issız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü