Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kumanda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komuta
- Varsayımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farazi
- Şamata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Hay Küy, Patırtı, Yaygara
- Gene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yine, Tekrar, Yeniden, Bir Daha, Esasen
- Müstacel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İvedi, Acele
- Öncül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Öncü
- Habersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıksız
- Satvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlu, Sindirici Güç
- Dayanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, İstinat, Metanet, Mukavemet
- Pervasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüretli, Korkusuz, Çekinmez, Sakınmaz
- Savruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık, Dikkatsiz, Düzensiz
- Savaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harp Etmek, Muharebe Etmek, Uğraşmak, Çarpışmak, Vuruşmak
- Kanun Maddesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Fıkra
- Kabza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutak, Sap
- İtap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak
- Karakter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ira, Mizaç, Seciye, Tabiat, Kişilik
- Yarımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıtık
- Gidermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aradan Kaldırmak, Bastırmak, Çıkarmak, Kesmek, Yok Etmek
- Yığın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütle, Küme, Kitle, Sel, Tepe, Toplu, Birçok
- Anlatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfade, Tabir
- Kuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susuz, Nemsiz, Çelimsiz, Çıplak, İskelet, Sıska, Zayıf
- Yemeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tülbent, Çit, Değirmi, Yazma, Ayakkabı
- Kanış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanaat, Kanı
- Beyaz Perde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinema
- Sayımlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstatistik
- Sabah Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabahleyin
- Payizbülbülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saka
- Kabiliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeteneksiz, Beceriksiz
- Bilgilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek
- Üstyapı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst Dikili
- Düşünülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı
- Telef Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Nahif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Çelimsiz, Zayıf
- İlkelce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Milletvekili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mebus, Vekil, Saylav
- Ruh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tin, Duygu, Emanet, Esans, Öz, İlke, Canlılık, Espri
- Kalamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sazlık
- Ödev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, Borç, Zorunluluk, Vecibe, Mükellefiyet
- Sefil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Kembağal, Yoksul, Perişan, Zavallı, Bayağı
- Prizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçme, Menşur
- Ritüel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayin
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü