Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mosmor Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak
- Demir Rengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gri
- Çamurlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak
- Mutabık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birge, Uygun, Yekdil, Uyumlu, Özdeş, Uyuşmuş, Uygun Olan
- Söykemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Yaslamak
- Metin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Dimdik, Sağlam
- Tasdikname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıkbeti
- Safi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Net, Sadece, Duru, Sadece, Temiz, Yalnız, Som
- Cıvıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cıvık Olmak
- Konveks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışbükey
- Denizaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sualtı Kayık, Tahtelbahir
- İnsanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beşeriyet
- Plan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Tasarı, Düzenek, Jospar, Çekim, Maksat, Niyet, Tasavvur, Kurampa
- Avam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk
- Cicili Bicili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslü, Bezekli
- Peşinen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önceden
- Derman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Takat, Mecal; İlaç; Çıkar Yol, Çare
- Bellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Marka, Ayraç
- Küçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sokak
- Ayrışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türlü, Çeşitli, Ayrı Türden, Çeşit Çeşit, Muhtelif, Heterojen
- Yalınkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek Kat, Dayanıksız
- Güçsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âciz, Çelimsiz, Kof, Ölü, Pestil
- Zelil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hor Görülen, Aşağılanan
- Hırsızlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Çıngar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga
- Program kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlence, Bağdarlama, Tasarı
- Gril kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Izgara
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Hırsız Anahtarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maymuncuk
- Hırsızlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çırpmak
- Spermatozoit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tohum
- Harcama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gider, Sarfiyat
- Mahcubiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaçlık, Utanma, Sıkılganlık
- Hemsohbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhatap
- Şekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimsel
- İlliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nedensellik
- Pertavsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
- Etanol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkol
- Arşiv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgelik
- Amcazade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amcaoğlu
- Döndürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Bükmek, Vermek, Yönetmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü