Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yoksulluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakirlik, İhtiyaç, Sefalet, Zaruret
- Tavlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek
- Üryan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Zamane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, Dönem
- Düztaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
- Kutlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşbaht, Mübarek, Uğurlu
- Kudurgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azgın
- Ongunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Bolluk, Mutluluk, Saadet
- Varlıkbirliği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahdeti Vücut
- Birlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahdaniyet, Vahdet, Bağlantı, Bağlılık, Bütün, Tek, Benzerlik, Cüzütam, Dernek
- Seyirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görümlük
- Dolap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Fırıldak, Hile
- Ulular kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibar
- Calip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celbeden, Çeken, Çekici
- Uyartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtar, Uyarı
- Merhume kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahmetli
- Erteleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecil, Tehir, Talik
- Mangır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Para
- Şahsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Kişisel, Kişilik
- İhmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalma, Savsaklama, Dikkatsizlik, İtinasızlık, Lakayıtlık, Önem Vermeme
- Yalınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadeleşmek
- Yastağaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapak Balığı
- Çırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakirt, Yamak, Dükkan Uşağı
- Kaburga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğe, Eğe (Kemik)
- Kasr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşk
- Kemiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik
- İşgal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Oyalama; Tutma, Kaplama, Eli Altına Alma
- Acılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak, Turşulaşmak, Tüntleşmek
- Tavlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak
- Hâkim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Egemen, İdare Eden, Söz Geçiren
- Boş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abes, Açık, Anlamsız, Bilgisiz, Havai, Münhal, Yararsız, Gereksiz
- Sathi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzeysel, Üstünkörü, Üstten, Yüzden
- Asal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Başlıca, Ana, Temel, Esasi
- Yok Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Çıkmak, Dağılmak, Erimek, Kaçmak, Sönmek, Yıkılmak, Yitmek
- Tombullaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak
- Kağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakan, Han
- Feveran Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köpürmek, Parlamak, Sinirlenmek
- Sarp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dik, Güç, Yalçın, Sert, Diklik, Yalman, Güçlük
- Sarih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgin, Belirgin, Açık, Aydın, Belli
- Oda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- Umut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Rüya, Ümit, Ferahlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü