Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Utangaçlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahcubiyet
- Sezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çıkarmak, Duymak, Görmek, Hissetmek, Fark Etmek, Kestirmek, Duyumsamak
- Acımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak, Yazığı Gelmek, Merhamet Etmek
- Vahim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikeli, Ağır, Ciddi, Korkulu
- Ülker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreyya
- Kült kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapma, Tapınma; Din; Dinsel Tören, İbadet, Ayin
- Leksikoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözcükbilim
- Rüsum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vergiler
- Canciğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Çok Yakın, Sıkı Fıkı, Pek İçten
- Bahçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bostan
- Şeklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak
- Doyulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymak
- Hoşnut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnun
- Tekniker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teknikçi
- Yavanlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yozlaşmak
- Ayırtman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksper, Ehlivukuf, Mümeyyiz
- Güleç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güler Yüzlü, Mütebessim
- Çeyiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz
- Yetinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avunmak, Kalmak, Kani Olmak, Kanmak, Kifayetlenmek, İktifa Etmek
- Gıcır Gıcır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taptaze, Yeni
- Bakanlar Kurulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükûmet
- Savsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak, Sermek
- Haleldar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Sarsılmak
- Tutarsız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişmek
- Hesaplama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayımlama
- Kadastro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryazım
- Epilog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sondeyiş
- Beden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cisim, Gövde, Üst, Üzeri, Vücut
- Asan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay
- Mucize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tansık, Olağanüstü, Şaşırtıcı
- Telef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulma, Harap Olma, Yok Etme, Yitirme
- Zindan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örs, Hapis Yeri
- Şişkinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek
- Tedavi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Münafıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinsilik
- Huysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Çakal, Geçimsiz, Suratsız, Şirret, Ters, Yaman, Yolagitmez
- Döş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağır, Göğüs
- Dikeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sütun
- Cazip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici
- Acışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gocunmak
- Çalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık; Verev Kesilmiş; Yan Yan Giden
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü