Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Temelleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüs
- Gerçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aslında, Vakıa, Her Ne Kadar
- Kaytak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Kuytu, Yağcı
- Sıyrılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşanmak, Çıkmak, Kurtulmak
- Sezon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürem, Mevsim, Dönem
- Beyinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı
- Portbagaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bagaj
- Kambur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıntı, Dert, Sıkıntı
- Amortisör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz
- Mütefekkir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünür, Düşünücü
- Yuhalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek, Tuf Tuf Etmek
- Ödemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayılmak, Dökmek, İfa Etmek, Vermek, Tediye Etmek, Tazmin Etmek
- Epistemoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi bilim
- Düdük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaval
- Cihaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alet, Aygıt, Çeyiz, Takım
- Sili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Temiz, İffetli
- Pencere Kapağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepenk
- Sudager kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Adamı
- Çile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eza, Cefa, Azap, Zahmet, Bela, Dert, Gam, Kelep, Sıkıntı
- Küçümencik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük, Küçük
- Masa Tenisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pingpong
- Üstüne Götürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gocunmak
- İmansızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançsızca, Acımasızca
- Primitif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Paraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adimcik
- Zorba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derebeyi, Baskıcı, Acımasız
- Kod kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizim, Harf
- Doğrultmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek, Kazanmak
- İlinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişki, Münasebet, Nispet, Mensubiyet, Aidiyet, Taalluk
- Konformist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydumcu
- Grado kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece
- Sokulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girmek, Vurmak, Yaklaşmak, Yanaşmak
- Dikiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakma, Gözetleme, Erkete
- Muvafık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun
- Yalın Kat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Üstünkörü
- Hapaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avuç
- Algılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derk Etmek
- Rezerv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, İhtiyat, Yedek, Saklanmış, Biriktirilmiş, Henüz İşletilmemiş
- Konuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konum
- Gayrimüstakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı
- Bilvasıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı, Araçlı, Araçla, Dolayısıyla
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü