Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kod kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizim, Harf
- Aşiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oymak, Uruk, Boy, El, Tayfa
- Şüphelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, İşkillenmek, Kuşkulanmak, Pirelenmek
- Cellat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Zalim
- Müderris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmen, Profesör
- Kavlen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözle
- Hilkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıtrat, Yaradılış
- Naz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Eda, İşve, Şive
- Günübirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel
- Nobranca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Kırıcı, Sert
- Galebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenme, Çokluk, Yengi, Üstünlük
- Gıcır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeni
- Müktesep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanılmış, Edinik, Edinilmiş
- Yayın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat, Eser, Yapıt
- Kemirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemiren
- Defa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kere, Kez, Sefer, El, Kat, Misli, Nöbet, Öğün, Yol
- Talebelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrencilik
- İkrah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenme, Tiksinme
- Anneanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nine, Büyükanne
- Tekrarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yinelemek, Tekrar Etmek
- Zanaatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanaatkâr
- Kundaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- İkincil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tali, Sünai
- Öteki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer, Diğeri, Öbür, Öbürü, Sair
- Muamele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Davranış, İşlem, Yol, Yöntem, İz
- Hülasa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özetlemek
- Sagu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Mersiye
- Haşmetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
- Dokundurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürtmek
- Taşımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Dökmek, Duymak, Giymek, Hissetmek, Kaldırmak, Katlanmak, Üstlenmek, Nakletmek
- Kurulaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yozlaşmak
- Akran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşıt, Taydaş, Öğür, Böğür
- Şatafatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Cafcaflı, Görkemli, Lüks
- Sivrilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temayüz
- Dalalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapkınlık, Azgınlık, Yoldan Sapma, Sapınç, Doğru Yoldan Ayrılma
- Rey Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmek, Oy Vermek, Ses Vermek
- Ödememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek
- Cinnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delilik
- Planet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezegen
- Çabuklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezleşmek, İvedileşmek, Süratlenmek, Hızlanmak
- Engelsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü