Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tanıdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşina, Bildik, Tanış, Yâr, Dost
- Kampanacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz, Hilekâr, Sahtekâr
- Kent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köy, Şehir, Kasaba, Site
- Tahtelbahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizaltı
- Pratikman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlevce
- Kentlileşmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medeni
- Kaos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışıklık, Kargaşa
- Baylanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşve, Naz
- Ütülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek
- Üçkâğıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Hile
- Dehşetengiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkunç
- Nefeslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üflemek
- Hiza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrultu, Cerge, Sıra, Düzlük
- Avarız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Barışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma
- Mezür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü
- Taraftar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Ceride kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gazete, Tutanak, Kayıt Defteri
- Araba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otomobil, Taşıt, Vasıta, Kölük
- Sudan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz, Saçma
- Bağlanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı
- Aydınlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şıkırdamak
- İkinci Sınıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıradan
- Rendelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yontaçlamak
- Ahvalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vukuat
- Kıyamet Günü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyamet
- Salgılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Çerden Çöpten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Çürük, Narin, Zayıf
- Sinik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmiş, Pusmuş, Yılmış
- Jen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gen
- İstemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Dilemek, Arzulamak
- Piştahta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezgâh
- Iztırari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu
- Öngün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arife
- Antrenman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egzersiz, İdman, Spor
- Sahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Kumsal, Yaka, Yalı
- Sucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saka
- Beklenir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtemel
- Değişmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin
- Vira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasız
- Pirupak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertemiz, Lekesiz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü