Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sinik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmiş, Pusmuş, Yılmış
- İftihar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünç, Övünme, Kıvanç, Kıvanma
- Kütüphane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kitaplık, Kitap Sarayı, Kitap Evi
- Yamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamalamak
- Kıvrım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Büklüm, Dönemeç, Lüle
- Minicik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
- Dinginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet
- Karılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışmak
- Bateri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davul
- Münazaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Düşmanlık, Kavga, Münakaşa
- Şirin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aziz, Hoş, Melahatli, Sevimli, Tatlı, Cana Yakın
- Payize Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkmale Kalmak
- Nazar Boncuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Boncuğu, Tek
- Haris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymaz, Aç, Açgözlü, Hırslı, İstekli, Soğumsuz
- Alaycı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstehzi
- Asıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Kök, Öz Kendisi, Kaynak, Köken, Çıkak, Gerçeklik, Doğruluk, En Çok, Başlıca, Ana, Cevher, Cins, Esas, Hakikat, Hamur, Mahiyet, Nesep, Özgün, Soy, Temel, Üs
- Samanuğrusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehkeşan
- Tacil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlandınna
- Tutaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takışmak
- Şemsiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çetir
- Evcilleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışmak
- Tura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuğra
- Felaket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Bela, Afet, Kaza, Ateş
- Muteber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Geçerli, Güvenilir, Saygın, Yalımlı, İnanılır
- Cesaretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Gözü Kara, Yürekli
- Hilal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayça, Yeni Ay
- Mektep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okul
- Kebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keçe
- Akıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akım, Cereyan, Akma, Akış, Eğiklik, Meyil, Sızıntı
- Fersah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulaç
- İlerlemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müterakki
- Vitamin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıda
- Avanta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç, Beleş, Bedava, Çıkar
- Durmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlemek, Hareketsiz Kalmak, Beklemek, Dayanmak, Dinmek, Eğlenmek, Kalmak, Kesilmek, Yaşamak, Yüzmek
- Çimke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders, İbret
- Züğürt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Kembağal, Hasta, Pulsuz, Yoksul
- Teolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinbilimci
- Cehil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Göçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Oturmak, Ölmek, Taşınmak, Yıkılmak
- Sosyolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilimsel, Toplumsal
- Kapama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metres
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü