Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Iztrari ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Epey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Hayli, Oldukça, Oldukça Çok, Az Denmeyecek Kadar
- Lenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksak, Mıymıntı
- Maskaralık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soytarılık
- Yalıtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtkan
- Peyda Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Çıkmak, Oluşmak, Sadır Olmak
- Serpinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çisenti, Damlacıklar
- Vezne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terazi
- Zulmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak, Eziyet Etmek, İşkence Etmek
- Görüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarenlik Etmek, Sohbet Etmek; Ahbaplık Etmek; Müzakere Etmek
- Nezaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetme, Gözaltı, Bakanlık, Kontrol, Murakabe, Bakma, Görü, Manzara
- Göçermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek, Devretmek, Göçürmek
- Abstreleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleşme, Soyutlaşma
- Sebze Nevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pırasa
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Orkinos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tonbalığı
- Teselli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avuntu
- Kara Elmas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karbonado, Maden Kömürü
- Nakolay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakar
- Naif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Vuruşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsademe, Dövüş
- Pırtlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlak
- Engebeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arızalı
- Sigar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Puro
- Saten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlas
- Yeksan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Düz, Eşit
- İhtizaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreşim
- Aklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
- Gailesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç
- Bölücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münafık, Fesatçı
- Cehre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğ, Pamuk
- Kişiler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zevat
- Sayışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplaşmak, Takas Etmek
- Mismar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Mıh
- Abla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Bacı, Aba, Bacı, Mama
- Tenezzül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık Bilmek, Layık Görmek
- Bronz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tunç
- Afi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Çalım, Caka, Fiyaka
- Yiyici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obur, Mürtekip, Mürteşi
- Cerrahi Müdahale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat
- Hükümet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakanlar Kurulu, Kabine
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü