Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tahriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurcalamak, Tırmalamak, Yakmak
- Takke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arakçın
- Muhbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çuğul, Haberci, Jurnalci, Ele Veren, İhbar Eden
- Yalınca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırılçıplak
- Gizci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaşıt, Casus
- Yaltakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaltak
- Yıkılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı
- Haşin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sert, Zahimli, Kinci, Katı, Gaddar, Berk, Kırıcı, Gönül Kırıcı
- Enkaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Çöküntü, Döküntü, Harabe, Harabelik
- Dürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürmek
- Sabah Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabahleyin
- Atışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakaşa, Tartışma, Kavga
- Kohumbazlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Hacet Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet
- Zahmetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekli, Güç
- Kamuflaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklama, Gizleme, Alalama
- Derdest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalama
- Yermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek, Pislemek, Sövmek, Tiksinmek, Zemmetmek
- Farklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Değişik
- Abanozlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matlaşmak, Sertleşmek
- Ölmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçinmek, Gitmek, Göçmek, Solmak, Yürümek
- Gümüşbalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aterina
- İade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri Verme, Geri Çevirme, Reddetme, Mukabele Etme
- Mütekait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekli
- Feraset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Kavrayış, Sezgi, Zekâ
- Done kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veri
- Çermik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplıca, Ilıca
- Bacı Oğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğen
- Görmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fark Etmek, Almak, Anlamak, Bakmak, Çıkmak, Değerlendirmek, Gezmek, İzlemek, Karşılaşmak, Kavramak, Rastlaşmak, Seçmek, Seyretmek, Sezmek, Vermek, Yaşamak
- Kışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabuk
- Çekyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanepe
- Avadanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demirbaş
- Döner Kebap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döner
- Erozyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınma, Aşınım, İtikal
- Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değin, Dek, Derece, Gibi, Aşamasında, Derecesinde, Ölçüsünde
- Tasavvur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarım, Amaç, Düşünce, Maksat, Niyet, Kılıklama, Canlandırma
- Lağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay
- Davranmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Hareket Etmek, Kalkmak, Yapmak
- Komut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Emir
- Nemlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşarmak
- Kaburga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğe, Eğe (Kemik)
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü