Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mefruşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşeme, Döşemelik
- Vale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak, Oğlan
- Okuryazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumuş, Bilgili, Aydın, Alim
- Savuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak, Ekmek, İyileşmek, Kaçmak, Gizlice Kaçıp Gitmek, Geçmek
- Bala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavru, Çocuk
- Süzek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filtre, Süzgeç
- Teşebbüskâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteşebbis
- Güreşçi Köprüsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köprü
- Mısır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darı
- Himmet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Farenjit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yutak Yangısı
- Koni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrim
- Temaşacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyirci
- Varlıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varsıl, Variyetli, Varlı
- Rehber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kılavuz, Önder, Yönetici
- Yayıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylenti, Şayia
- Majör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Önemli
- Dökmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıtmak, Açıklamak, Açığa Vurmak, Bırakmak, Boşaltmak, Düşürmek, Harcamak, İfşa Etmek, Kullanmak, Ödemek, Saçmak, Salmak, Sarf Etmek, Serpmek, Söylemek, Taşımak, Yakmak
- Kesmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azaltmak, Biçmek, Bölmek, Dayandırmak, Doğramak, Durdurmak, Gidermek, Kararlaştırmak, Kırpmak, Kötülemek, Parçalamak, Susmak, Yontmak
- Alay Malay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Gelişigüzel
- Aşırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak
- Morarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğermek
- Akdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önce
- Yitikler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayiat
- Tazelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepmek
- Zilli Maşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Şirret
- Ayan Beyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besbelli, Apaçık, Açık Seçik Bir Biçimde
- Yaşıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akran, Emsal
- Organ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılgan, Aza, Uzuv
- Kere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, Kez, Sefer, Yol
- Tasfiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtma, Temizleme, Ayıklama, Özleştirme
- Civan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Genç
- Azimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş
- Giz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peçe, Sır
- Düzenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertip Etmek, Düzeltmek, Tanzim Etmek, Açmak, Dizmek, Hazırlamak, Yapmak, Düzen
Vermek
- İncimiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın
- Ekspansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılım
- Nalbur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırdavatçı
- Şirniyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatlı
- Yapılış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bünye, Kuruluş, Nitelik, Yapı
- Mebus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekili, Saylav
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü