Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mecelle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kitap
- Fatih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fetheden
- Doruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zirve, Şahika
- Söz Gelişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesela, Örneğin, Söz Gelimi, Temsil
- Mefsuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- Endüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümevarım
- Zeyreklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zekâ
- Piyale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâse
- Şaibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Güman, Hile, Kir, Kusur, Leke, Şüphe
- Dobra Dobra Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz Yüzüne Demek
- Bütün Bütüne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamıyla
- Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkyaz, İlkbahar, Yaz, Baharat
- Sayılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstatistik, Numaralamak
- Çevrilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdut
- Aday kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namzet
- Haneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konutlu
- Cenkleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek, Savaşmak
- Girmelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duhuliye
- Yanlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf
- Tabii kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Olağan, Saf
- Kayaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaya
- Mendil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suluk, Yağlık
- Hicap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perde, Utanç, Utanma, Sıkılma
- Zat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Kişi, Kimse, Adam, Kendi, Nesne, Şahıs, Şey
- Örtülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Kapalı, Müphem, Saklı
- Rahmetlik Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Surat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre, Sima, Somurtkanlık
- Buçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarım
- Birlikte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraber, Beraberce, Birge, Bir arada, Hep beraber, Yanında, Beraberinde, Bile, Müşterek, Ortaklaşa
- Bitkisel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nebati
- Şakuli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikey, Düşey
- Aheste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş, Ağır
- Barometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basınçölçer
- Buluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcat
- Mülazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teğmen
- Mahrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yörünge
- Dinlence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatil
- Etsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuru, Sıska, Zayıf
- Zıngırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangırdamak
- Şantör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkıcı (Erkek)
- Meşakkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Zorluk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü