Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Rahmetlik Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Yerey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arazi
- Mürekkep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşık, Kompleks
- Güçsüzleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
- Cembiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hançer
- İstihbarat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberler, Haber Alma
- İstemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Dilemek, Arzulamak
- Yoksulluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakirlik, İhtiyaç, Sefalet, Zaruret
- İlinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişki, Münasebet, Nispet, Mensubiyet, Aidiyet, Taalluk
- Şehremaneti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belediye
- Tariz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Giysi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Çul, Don, Elbise, Entari, Giyecek, Giyim, Kıyafet, Paltar, Üst, Üzeri, Libas
- Kırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Gücendirici, Acı, Ağır, Keskin
- Kursak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz
- İnhilal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalmak, Dağılmak
- Fırtına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Tutkulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiraslı
- Cünun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delilik
- Olumlu Bilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozitif İlim, Müspet İlim
- Berkitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamlaştırmak, Tahkim Etmek, Takviye Etmek, Raptetmek
- Bozulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, Tefessüh
- Yönlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Raci, Müteveccih
- Hoş Gördük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoş Bulduk
- Emniyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenlikli, Emin, Güvenilir
- Ehil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Erbap, Eş, Sahip, Sanatkâr, Topluluk, Usta, Üstat, Uzman
- Dip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Derin, Kıç, Kök, Taban
- Uğur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şans, İyilik Kaynağı, Meymenet, Kadem, Amaç, Gaye, Hedef, Sur, Talih, Yol, Erek; Jüpiter, Müşteri
- Ahacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Şuur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Us, Bilinç
- Süngüç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sere
- Bağlantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrtibat, İlgi, Birlik, İlişki, Rabıta, Temas
- Eşey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsiyet
- Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Başlamak, Buyurmak, Çıkmak, Dayanmak, Doğmak, Getirmek, İzlemek, Katılmak, Takip Etmek, Türemek, Ulaşmak, Uymak, Varmak, Yönelmek
- Sihirbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü, Gözbağcı
- Selinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Sel; Selin Yolu
- Yükleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, İsnat
- Danışıklı Dövüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şike
- Şamdanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamdan
- Fasılalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralıklı
- Diyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülke, Memleket, Dünya, İklim, Yurt
- Hicap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perde, Utanç, Utanma, Sıkılma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü