Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
- Tesisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşem
- Alıntılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak
- Havadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz
- Şaşakalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Şaşırmak
- Soyağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şecere
- Paleografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiyazıbilim
- Mat Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşalamak
- Gelir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç, İrat, Hasılat, Medahil, Varidat
- Yetişmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgun, Yetişkin
- Prizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçme, Menşur
- Tebligat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Bildirimler, Bildiriş
- Alakok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rafadan
- Kıymet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Kadir, Not, Paha
- Pinyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meç
- Gümüş Varak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varak
- Dahilî İşler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç İşleri
- Enselemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Tutmak
- Trap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hendek, Tuzak
- Berenarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Oldukça
- Muttali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Agâh, Haberdar
- Bağışlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetmek, Teberru Etmek, Hibe Etmek, Görevden Almak, Görevden Çekmek, Lütfetmek, Unutmak, Hoş Görmek, Bağışta Bulunmak
- Ali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Yüksek
- Sıçanyolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lağım Yolu, Yer Altı Yol
- İrsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Veraset
- Atlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşucu
- Sakinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek
- Ütülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek
- Demagoji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demagogluk
- Bireysel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferdi, Şahsi
- Allahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Vicdansız
- Cürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Yanlışlık, Kusur, Hatadan Doğan Durum
- Dayalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmış Olan; İlgili, Dair, Müstenit, Mebni
- Enez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hantal
- Nalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklık, Ayakman, Takunya
- Ekstre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet, Özüt, Öz
- Şahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanık
- Hilekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cambaz
- Ekber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Yüce
- Öğrenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talebe, Okuvcu, Şakirt, Öğrenici
- Hahiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakarmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü